Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, çocukların adli süreçlerde korunmasına yönelik yürütülen kapsamlı çalışmalara ilişkin önemli mesajlar verdi. Bakan Tunç, "Çocukları suça sürükleyen nedenlerin ortadan kaldırılmasından, yargısal süreçlerde maddi gerçeğin ve hakkaniyetin sağlanmasına kadar ne gerekiyorsa yapacağız" diyerek hükümetin kararlılığını vurguladı.
Tunç'un açıklamaları, Adalet Bakanlığı ile UNICEF işbirliğinde Ankara'da düzenlenen Yargısal Süreçlerde Çocuklar için Koruyucu ve Onarıcı Yaklaşımlar Projesinin açılış töreninde yapıldı. Program, çocuk adalet sisteminde onarıcı ve koruyucu modelleri güçlendirmeyi amaçlayan kapsamlı bir dönüşüm projesi olarak dikkat çekiyor.
Konuşmasında çocukların toplumun en kıymetli emaneti olduğunu belirten Tunç, onların her türlü tehlikeye en açık kesim olduğuna dikkat çekti. Anayasa'nın devlete yüklediği koruma görevine işaret eden Tunç, "Bir toplumun vicdanı, çocuklarına gösterdiği şefkatle ve adaletle ölçülür" diyerek çocuk adalet sistemine verilen önemi anlattı.
Projenin, çocuğun korunması ve suça sürüklenen çocukların yeniden topluma kazandırılması açısından kritik rol üstlendiğini söyleyen Tunç, projenin temel hedeflerini şu sözlerle özetledi:
Çok sektörlü işbirliğinin güçlendirilmesi,
Çocuğa özgü alternatif tedbirlerin niteliklerinin artırılması,
Onarıcı adalet anlayışının yaygınlaştırılması,
Çocukların yeniden topluma kazandırılmasına yönelik yeni uygulamalar geliştirilmesi.
Tunç, "Amacımız, hatayı düzelten, umudu yeşerten, çocuğun sorumluluk alarak değişimini destekleyen bir sistemi güçlendirmek" dedi.
Konuşmasının bir bölümünde İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına değinen Bakan Tunç, çocuk hakları ihlallerinin en ağır şekilde yaşandığı bölgenin Gazze olduğunu belirtti. 7 Ekim 2023'ten bu yana 20 binden fazla çocuğun katledildiğini vurgulayan Tunç, "İnsanlığın vicdanı kanıyor" diyerek uluslararası topluma çağrıda bulundu.
Türkiye'nin her zaman mazlumların yanında durduğunu dile getiren Tunç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde insani yardım faaliyetlerinin aralıksız sürdürüldüğünü ifade etti.
Adalet Bakanı, çocuk teslimi ve kişisel ilişki kararlarının yeni sistem sayesinde artık uzmanlar eşliğinde, çocuk görüşme merkezlerinde gerçekleştirildiğini hatırlattı. Bu uygulamanın çocukların psikolojik bütünlüğünü koruma açısından büyük kazanım olduğunu belirten Tunç, şu verileri paylaştı:
4.788 çocuk teslimi,
48.904 kişisel ilişki dosyası,
Toplam 663.050 işlem çocuk görüşme merkezlerinde yürütüldü.
Tunç, polis zoruyla çocuk teslimi uygulamasının sona erdirilmesinin çocuk hakları açısından "tarihi bir adım" olduğunu söyledi.
Bakan Tunç, çocuk mağdurların ikincil örselenmesini engellemek amacıyla adli görüşme odalarının kurulduğunu da hatırlattı. Türkiye genelinde 81 ilde 175 merkezde bugüne kadar 155.764 adli görüşme yapıldığını açıkladı. Tunç, uzman desteğiyle yürütülen bu görüşmelerin çocukların adalet sürecinde korunmasını sağladığını vurguladı.
Tunç, çocuk adaletine dair temel hedeflerinin altını çizerek geleceğe yönelik vizyonu şöyle özetledi:
"Tek bir evladımızın bile suça sürüklenmediği, her çocuğun eşit ve güvenli bir hayata umutla baktığı bir sistem inşa etmek istiyoruz. Gayretimiz, çocukların tebessümünün hiç solmaması, geleceklerinin korkuyla değil hayalle şekillenmesi içindir."
Bakan Tunç, onarıcı adalet ve diversiyon sistemine yönelik çalışmaların yeni dönemde daha da güçlendirileceğini kaydetti.
Kamuoyunda süregelen tartışmaları hatırlatan Tunç, suça sürüklenen çocukların hem korunması hem de adil bir yargısal süreçten geçmesi için kararlılık mesajı verdi:
"Çocukları suça sürükleyen nedenleri ortadan kaldırmak birinci önceliğimizdir. Yargı süreçlerinde maddi gerçeğin ve hakkaniyetin ortaya çıkması için gereken tüm adımları atmaya devam edeceğiz."
(Haber fotoğrafı Grok yapay zeka ile oluşturulmuştur)