Cumhuriyet savcısının makam odasında bulunan çalışma masasında maket bir otomobil fotoğrafı medyaya yansıdığı için PKK'ya yakın sosyal medya hesapları başta olmak üzere binlerce kişi tarafından hedef gösterildi. Kendisi kimdir, hangi dine inanıyor, hangi siyasi görüşe yakın bilinmez. Kendisini tanımıyoruz, adını, ilgi duyduğu siyasi görüşü, tuttuğu futbol takımını sevdiği araba markalarını veya ideolojisini de merak etmiyoruz. Mesleği de önemli değil… Ancak görevden alınması istenen kişi bu ülkenin Cumhuriyet savcısı.
Sıradan bir vatandaş olarak olaya baktığımız zaman masasında bulunan beyaz otomobil maketinden siyasi çağrışım yapılarak bir Cumhuriyet savcısını hedef göstermek suçtur. Kişilerin böylesine anlamsız ve manasız nedenlerden dolayı mesleki kariyerlerini bitirmeye çalışmak büyük vicdansızlık. Soruşturma açılır mı bilinmez ama öyle bir durum olursa hangi maddeden işlem yapılır gerçekten merak ediyoruz. Belki küçük çocuğunun oyuncak arabası? Nerden bilebiliriz. Onu maket oyuncaktan değil, dağıttığı adaletten işlem yaptığı dosyalardan verdiği kararlardan dolayı eleştirelim veya takdir edelim.
BU KONULARIN SONU GELMEZ
Olaya baktığımız pencereyi büyütelim, bugün masasında beyaz toros maketi bulunan bir savcı başka bir neden gösterilmeden görevden alınır veya görev yeri değiştirilirse en alttaki sıradan vatandaşın vay haline... Böyle saçma ve çocuksu nedenlerden dolayı ülkede gündem oluşması bile hayal kırıklığı.
Bugün beyaz maket toros, yarın sarı kalem, ertesi gün Lacoste t-shirt iki ay sonra BİM poşeti ile alışveriş yapan Fatma teyzeyi bile gözaltına aldırmak isterler. 2025 yılında dünyaya yön veren ülkelerin yaptıkları ve yapmaya çalıştıkları, adalet anlayışları, yönettikleri trilyonlarca dolarlık bütçeler ile bizim kişisel takıntılarımız kıyaslandığında yürüyecek çok yolumuz olduğunu dile getirebiliriz.
Ancak yürüdüğümüz yol doğru ise "yürüyecek çok yol" bir anlam taşır, yanlış yolda yürüyorsak onunda anlamı kalmaz. // Ömer Faruk Artun - Adalet TV