Türkiye'de ceza adalet sisteminin temelini oluşturan 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun, yıllar içerisinde çok sayıda değişikliğe uğrayarak günümüze kadar gelmiş durumda. Ancak yapılan bu kısmi değişiklikler, yasayı daha anlaşılır hale getirmek yerine, uygulamada birçok karmaşayı da beraberinde getirdi. Bilindiği üzere MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız infaz yasası için "yamalı bohça" benzetmesi yaparak yeni infaz düzenlemesine ihtiyaç olduğunu belirtmişti.
Emekli Cumhuriyet Savcısı ve halen avukatlık görevini sürdüren Bülent Cansu, infaz hukukunun mevcut durumuna dair önemli açıklamalarda bulundu. Cansu, infaz yasasının neredeyse her yıl farklı düzenlemelere maruz kaldığını, bu durumun da hem avukatlar hem de yargı mensupları açısından büyük zorluklar doğurduğunu vurguladı. Bülent Cansu, ceza infaz kurumunda birden fazla dosyadan hükümlü olarak bulunan çoğu mahkumun cezasını nasıl infaz ettiğini bilmediğini belirtti.
Cansu yaptığı değerlendirmede, cezaevine girecek bir hükümlünün cezasından ne kadar süre yatacağına ilişkin hesaplamaların son derece karmaşık hale geldiğini belirterek şu ifadelere yer verdi:
"Bugün Türkiye'de bir hükümlünün cezaevinde ne kadar süre yatacağını doğru şekilde hesaplayabilen avukat sayısı oldukça azdır. Hatta infaz bürolarında görev yapan savcılar ve zabıt kâtipleri bile bu hesaplamaları yaparken sürekli olarak masalarında tuttukları notlara başvurmak zorunda kalmaktadır. Çünkü mevcut sistem karmaşık bir yapı arz etmektedir. Yanlış bir hesaplama ise hükümlünün cezasını ya fazla ya da eksik yatmasına yol açabilir. Bu da hem bireysel hak ihlallerine hem de kamu vicdanında derin yaralara sebebiyet verir."
Adalet Bakanlığı tarafından hazırlıkları süren ve Ekim ayı içerisinde TBMM gündemine gelmesi beklenen yeni yargı paketi, kamuoyunda büyük merakla bekleniyor. Pakette, özellikle suça sürüklenen çocuklara yönelik düzenlemeler, nafaka sistemi ve aile hukukuna ilişkin değişiklikler yer alacak. Ancak hukuk çevrelerinde beklenti, sadece parça parça değişiklikler yerine köklü bir infaz reformunun da bu pakete dâhil edilmesi yönünde. Bülent Cansu, müddetname hazırlamanın artık karmaşık matematik problemleri gibi bir hal aldığını açıkladı. Özellikle içtimalı dosyalarda bu durumun zorluğa neden olduğunu da belirtti.
Cansu açıklamasında, hukukçuların ortak bir çalışma ile çağın ihtiyaçlarına uygun, daha sade ve anlaşılır bir infaz kanunu hazırlaması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
"Mevcut yasanın sürekli değişmesi, hem hükümlüler hem mağdurlar hem de yargı mercileri açısından belirsizlikler doğurmaktadır. Bu nedenle hukukçuların bir araya gelerek, modern dünyaya uyumlu, suç işlenmesini caydıracak, mağduru koruyacak ve adil infazı sağlayacak bir düzenleme hazırlaması elzemdir. Böyle bir infaz kanunu, yeni yargı paketi ile eş zamanlı olarak yasalaşmalı ve uygulamada birliği sağlamalıdır."
Uzmanlar, infaz hukukundaki bu karmaşanın giderilmesi için tüm hukuk camiasının, akademisyenlerin ve uygulayıcıların ortak katkısıyla yeni bir yasanın hazırlanmasının önemine dikkat çekiyor. Böylece hem hükümlülerin haklarının korunacağı hem de mağdurların adalet duygusunun güçleneceği ifade ediliyor.
Yeni yargı paketi tartışmaları sürerken, infaz yasasına ilişkin köklü bir reformun gündeme gelip gelmeyeceği ise merak konusu olmaya devam ediyor.