Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in, partisinin düzenlediği mitingde yaptığı "İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü soruşturmasında yer alan gizli tanık intihara kalkıştı" yönündeki açıklamaya, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan resmi yanıt geldi. Başsavcılık, söz konusu iddiaların dezenformasyon ve gerçeğe aykırı olduğunu açıkladı.
Başsavcılığın yaptığı yazılı açıklamada, Özgür Özel'in mitingde dile getirdiği "Çınar" kod adlı gizli tanığın adliyede intihara kalkıştığı" iddiasına ilişkin detaylara yer verildi. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"CHP Genel Başkanı tarafından dile getirilen, 'Çınar kod adlı gizli tanığın adliyede intihara kalkıştığı' yönündeki beyanlar gerçeği yansıtmamaktadır. Sosyal medyada paylaşılan videodaki olay, 26 Ağustos 2025 tarihinde adliye binasında yaşanan bir vatandaşın intihar girişimine ilişkindir. Olay yerine güvenlik görevlilerimiz müdahale etmiş, şahıs ikna edilerek intihardan vazgeçirilmiştir."
Yapılan incelemelerde, videoda yer alan kişinin "Çınar" veya "İlke" kod adlı tanıklardan biri olmadığı net şekilde tespit edildi. Açıklamada ayrıca, tanıkların ifadelerinin tarihleriyle ilgili kamuoyunu yanıltan iddialara da açıklık getirildi.
Başsavcılığın paylaştığı bilgilere göre, "İlke" kod adlı gizli tanığın ifadesi 18 Kasım 2024, "Çınar" kod adlı tanığın ifadesi ise 21 Kasım 2024 tarihinde alındı. Dolayısıyla, iddia edildiği gibi "Çınar'ın ifadelerinin İlke'ye aktarıldığı" ya da "Çınar'ın sonradan dışlandığı" yönündeki söylemler, kronolojik olarak da mümkün değil.
Açıklamada, "Yapılan tüm incelemeler neticesinde, kamuoyuna yansıyan açıklamaların gerçeğe aykırı, manipülatif ve dezenformasyon niteliğinde olduğu tespit edilmiştir" denildi.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir'in sosyal medya hesabında paylaştığı videoya da değinilen açıklamada, görüntülerin 2025 yılı Ağustos ayında meydana gelen, adliye personeliyle ilgisi bulunmayan bir intihar girişimine ait olduğu belirtildi. Başsavcılık, "Söz konusu olayın tanık koruma kapsamında yer alan kişilerle hiçbir bağlantısı yoktur" ifadelerine yer verdi.
Yargı kaynakları, kamuoyunun yanlış yönlendirilmemesi için doğrulanmamış bilgilerin paylaşılmaması gerektiğine vurgu yaptı.
Türk Ceza Kanunu'na 2022 yılında eklenen 217/A maddesi uyarınca, "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu" olarak tanımlanan dezenformasyon suçu; kamu barışını bozma kastıyla, gerçeğe aykırı bir bilgiyi, ülke içindeki veya dışındaki vatandaşlar arasında korku, panik veya endişe yaratacak biçimde yaymayı kapsar.
Bu suçu işleyen kişiler hakkında:
1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir.
Suçun, gerçek kimliğini gizleyerek veya örgütlü şekilde işlenmesi halinde ceza artırılmaktadır.
Dezenformasyonla mücadele, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve yargı süreçlerinin sağlıklı yürütülmesi açısından büyük önem taşımaktadır.