Milyonlarca vatandaşın merakla beklediği 11. Yargı Paketi artık tamamlanma aşamasına geldi. AK Parti milletvekilleri tarafından hazırlanan ve gelecek hafta TBMM Başkanlığına sunulması beklenen paket; çocukların suç örgütlerinde araç olarak kullanılmasının önlenmesi, trafikte yol kesme eylemlerinin cezalandırılması, düğün ve benzeri etkinliklerde silah kullanımının ağırlaştırılması gibi birçok önemli düzenleme içeriyor.
Ancak paketin kamuoyunda tartışılan bir yönü var: Covid-19 düzenlemesi olarak bilinen ve infaz hesaplamalarında eşitsizliği gidermesi beklenen maddeler bu pakette de yer almadı. Bu durum, hukuk camiasında ve cezaevlerinde yakınları bulunan ailelerde büyük bir hayal kırıklığı yarattı.
Emekli savcı ve halen avukat olarak görev yapan Bülent Cansu, 11. Yargı Paketi'nin mevcut haliyle toplumda yaratacağı beklenti ve hayal kırıklığına dikkat çekti. Cansu'nun açıklaması şöyle:
"10. Yargı Paketi TBMM'ye geldiği zaman son anda bir değişiklik yapılarak Covid düzenlemesini içeren maddeler paketten çıkarılmış ve 2. kez mükerrir dosyalar pakete eklenmişti. Ancak 2. kez mükerrir dosyalardan da çok fazla tahliye olan olmamıştı.
O dönem siyasetçiler, Covid düzenlemesinin ekim-kasım aylarında 11. Yargı Paketi ile TBMM'ye sunulacağını ve tüm siyasi partilerin kabul ettiği eşitsizliğin giderileceğini belirtmişti. Ancak 11. Yargı Paketi ile ilgili kamuoyunda yer alan haberlerde Covid düzenlemesi olarak bilinen maddelerin pakette yer almadığını görüyoruz.
Cezaevleri ise kapasitenin üzerinde mahkûm barındırmaya devam ediyor."
Cansu'nun bu değerlendirmesi, paket hazırlanırken kamuoyunun en çok beklediği düzenlemenin göz ardı edildiğine yönelik eleştirileri yeniden gündeme taşıdı. Milletvekilleri ve gazeteciler de konuyu gündeme getirmeye devam ediyor.
Yargı Paketi'nin en önemli maddelerinden biri, çocukların suç örgütlerince araç olarak kullanılmasını önlemeye yönelik düzenleme oldu. Teklife göre:
Örgüt faaliyeti kapsamında çocukların kullanılması halinde
örgüt yöneticilerinin cezası bir katına kadar artırılacak.
Bu düzenlemenin amacı, çocukların suça sürüklenmesini engellemek ve örgüt liderlerine karşı caydırıcılığı artırmak.
Paketle birlikte yerleşim yerlerinde ateş açmaya yönelik cezalar da artırılıyor:
Alt sınır 6 aydan 1 yıla,
Üst sınır 3 yıldan 5 yıla çıkarılıyor.
Ayrıca kurusıkı silahlarla ateş edilmesi de artık hapis cezasına bağlanıyor. Düğün, nişan, asker uğurlaması gibi etkinliklerde kontrolsüz silah kullananlara verilen cezalar ise yarı oranında artırılacak.
Toplumda sık sık tepki çeken trafikte yol kesme eylemleri, yeni paketle ilk kez Türk Ceza Kanunu'nda müstakil suç olarak tanımlanacak:
Bir aracın ilerlemesini engelleyen kişilere 1–3 yıl,
Bir aracı başka bir yere gitmeye zorlayanlara 2–5 yıl hapis cezası verilecek.
Bu hükmün, trafikte tehdit, taciz ve korkutma eylemlerine karşı daha güçlü bir yaptırım getirmesi hedefleniyor.
Dijital ortamda işlenen suçların artması üzerine, bilişim sistemlerinin kötüye kullanılmasına ilişkin yeni cezai hükümler pakete dahil edildi. Bu değişikliklerin, özellikle sosyal medya ve dijital dolandırıcılıkla mücadelede etkili olması bekleniyor.
11. Yargı Paketi birçok alanda ceza artırımı ve yeni tanımlar içerirken, Covid düzenlemesinin pakette yer almaması hem hukuk çevrelerinde hem de cezaevlerinde yakınları bulunan vatandaşlarda ciddi bir soru işareti oluşturdu. Bülent Cansu'nun da vurguladığı gibi, kapasitesinin üzerinde mahkûm bulunduran cezaevleri gerçeği karşısında bu eksikliğin ilerleyen süreçte yeniden gündeme gelmesi bekleniyor.