Tarih: 19.09.2025 12:57

Belediye Başkanlarının Kendi Fotoğraf ve İsimlerini Kullanarak Halkın Vergisi İle Yaptığı Reklamlar

Facebook Twitter Linked-in

BU HABERDE PARTİ AYRIMI YAPILMAMIŞTIR - Son yıllarda Türkiye genelindeki birçok belediye başkanının, yürüttükleri hizmetlerde kendi isim ve fotoğraflarını öne çıkararak reklam çalışmaları yapması tartışma konusu oldu. Parti ayrımı olmaksızın, farklı siyasi görüşlerden belediye başkanlarının hemen hepsi, görevleri gereği yaptıkları hizmetlerin üzerine kendi isimlerini ve büyük boy fotoğraflarını yerleştiriyor.

Bu durum, kamu kaynaklarının kişisel tanıtım için kullanıldığı eleştirilerini de beraberinde getiriyor. Uzmanlar, yapılan hizmetlerin halkın vergileriyle gerçekleştirildiğine dikkat çekerek, bu tür tanıtımların etik açıdan sorgulanması gerektiğini belirtiyor.

Bir ilçeye giriyorsunuz reklam tabelaları belediye başkanlarının fotoğrafları ile dolu. Sanırsınız akşam konser verecek…

Vergiyle Yapılan Hizmetlerde Kişisel Reklam Tepkisi

Belediye hizmetlerinin asli amacının, vatandaşlara daha iyi yaşam koşulları sağlamak olduğunu hatırlatan hukukçular, kişisel reklam amacıyla yapılan bu tür görsellerin kamu hizmeti anlayışıyla bağdaşmadığını vurguluyor. Özellikle son dönemde, belediyelerin açtığı park, yol, kaldırım, kültür merkezi gibi alanlarda belediye başkanlarının dev boy posterleri ve isimlerinin yer alması vatandaşlar arasında da rahatsızlık yaratıyor.

Vatandaşlar, sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlarda, "Bizim vergilerimizle yapılan hizmetlerin reklamını neden bir kişi yapıyor?" sorusunu gündeme getiriyor. Başkanlar milli ve dini bayramları bile sokaklardaki reklam tabelalarına devası reklamlar vererek devletin bütçesinden kutluyor. Halbuki bırakın reklam tabelasını, ücretli toplu SMS yerine bir twit atsalar yeterli.

Dijital Baskılar ve Tabelalar Yüksek Maliyetli

Konu sadece etik değil, ekonomik boyutuyla da dikkat çekiyor. Belediyelerin yaptıkları çalışmalarda kullandıkları dev afişler, dijital baskılar ve özel tasarımlar yüksek maliyetli işler olarak biliniyor. Bu maliyetlerin de yine halkın ödediği vergilerle karşılandığı düşünüldüğünde, "Her yıl bu kişisel tanıtımlar için ne kadar para harcanıyor?" sorusu sıkça soruluyor.

Mali uzmanlar, bu tür reklam giderlerinin belediyelerin bütçeleri içinde önemli bir kalem haline gelmiş olabileceğini, ancak bu harcamaların ne kadar olduğuna dair şeffaf bir denetim mekanizmasının bulunmadığını ifade ediyor.

Devlet Kurumlarından Herhangi Bir Denetim Yok

Eleştirilerin en önemli noktalarından biri de denetim eksikliği. Şu anda Türkiye'de belediyelerin bu tür tanıtım harcamalarına dair herhangi bir üst denetim mekanizmasının bulunmaması, konuyu tartışmalı hale getiriyor.

Uzmanlar, devlet kurumlarının ve ilgili denetim organlarının bu tür harcamaları incelemesi ve sınırlayıcı düzenlemeler getirmesi gerektiğini savunuyor. Aksi takdirde, kamu kaynaklarının kişisel reklam aracı olarak kullanılmaya devam edeceği ve her yıl milyonlarca liralık israf yaşanacağı belirtiliyor. Hatta bu tarz harcamalar tamamen yasaklanmalı.

Medeni Ülkelerde Benzeri Yok

Uluslararası örnekler incelendiğinde, Türkiye dışındaki gelişmiş ülkelerde belediye hizmetlerinde kişisel reklam kullanımının oldukça sınırlı olduğu görülüyor. Birçok Avrupa ülkesinde ve ABD gibi gelişmiş demokrasilerde, kamu hizmetlerinin kişisel tanıtım amacıyla kullanılmasına kesin kurallar ve ağır yaptırımlar uygulanıyor.

Türkiye'de ise bu durumun tam tersi şekilde, sıradan ve yaygın hale gelmesi kamuoyunda tepkilerin büyümesine yol açıyor.

Kamu Kaynakları Şahsi Reklam Aracı Olmamalı

Belediye başkanlarının kendi adlarını ve fotoğraflarını belediye hizmetlerinde öne çıkararak kullandığı bu uygulama, hem etik hem de mali açıdan büyük tartışmalara neden oluyor. Kamu kaynaklarının kişisel reklam amacıyla kullanılmasına yönelik bir düzenleme olmaması, bu tartışmaları daha da alevlendiriyor.

Uzmanlar ve vatandaşlar, devletin ilgili kurumlarının harekete geçerek belediyelerin bu tür harcamalarını denetlemesini ve sınırlandırmasını talep ediyor. Aksi halde, halkın vergileriyle yapılan hizmetlerin kişisel şova dönüşmesinin önüne geçilemeyeceği uyarısında bulunuyor.

Ömer Faruk Artun / ADALET TV 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —