6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde yakınlarını kaybeden ailelerin uzun süredir dile getirdiği adalet talebi, 11. Yargı Paketi çalışmaları kapsamında karşılık buldu. Kamuoyunda yoğun tartışmalara neden olan Covid-19 infaz düzenlemesinin, deprem suçlarını da kapsayabileceği yönündeki endişeler üzerine harekete geçen iktidar, kritik bir adım attı. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, deprem nedeniyle yıkılan binalarla ilgili sorumluların Covid düzenlemesinden yararlanmasının önüne geçecek bir çalışma başlattıklarını açıkladı.
Yapılan düzenleme ile birlikte, deprem suçları Covid-19 kapsamında getirilen infaz indirimleri ve tahliye imkanlarının dışında tutulacak. Böylece 6 Şubat 2023 depremleri öncesinde ya da sonrasında, depremde yıkılan binalar nedeniyle yargılanan veya hüküm giyen kişiler, 11. Yargı Paketi'nde yer alan af ve infaz kolaylıklarından faydalanamayacak.
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, depremzedelerin hassasiyetlerini dikkate aldıklarını vurguladı. Güler, "Depremde yıkılan binaların sorumlularına ilişkin olarak Covid düzenlemesinde özel bir eylem tanımı üzerinde çalışıyoruz. Bu suçları açık bir şekilde istisna kapsamına ekleyeceğiz" ifadelerini kullandı. Bu açıklama, özellikle depremde ihmali bulunan müteahhitler, yapı denetim sorumluları ve diğer ilgililer açısından infaz indirimi yolunun kapatılacağı şeklinde değerlendirildi.
Avukat Bülent Cansu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada tasarının Genel Kurul'a gelmesi birlikte son halini alacağını ve önümüzdeki hafta içerisinde ise yasalaşmasının beklendiğini belirtti.
Bilindiği üzere Covid-19 salgını döneminde çıkarılan infaz düzenlemesiyle, belirli suçlar açısından cezaevinden erken tahliye ve denetimli serbestlik imkanları tanınmıştı. 11. Yargı Paketi'nde bu düzenlemenin kapsamının genişletilebileceği yönündeki iddialar, depremde yakınlarını kaybeden ailelerin tepkisine yol açmıştı. Depremzedeler, "imar affı benzeri bir adımın bu kez adalet alanında atılmaması" gerektiğini savunarak, deprem suçlarının kesinlikle af kapsamı dışında tutulmasını talep etmişti.
Sivil toplum kuruluşları, barolar ve depremde hayatını kaybedenlerin aileleri tarafından yapılan açıklamalarda, deprem suçlarının "topluma karşı işlenmiş ağır suçlar" olduğu vurgulanmış, bu dosyalarda en küçük bir cezasızlık algısının bile yeni facialara zemin hazırlayacağı ifade edilmişti.
Meclis gündemindeki 11. Yargı Paketi, infaz rejimi, denetimli serbestlik süreleri ve bazı suç tiplerine ilişkin yeni düzenlemeler içeriyor. Ancak deprem suçlarının bu paketten açıkça hariç tutulması, hem kamu vicdanını rahatlatan hem de yargılamaların seyrini doğrudan etkileyecek bir gelişme olarak öne çıkıyor.
Hukuk çevreleri, yapılacak istisna düzenlemesinin açık, net ve yoruma kapalı olması gerektiğine dikkat çekiyor. Aksi halde uygulamada farklı yorumların ortaya çıkabileceği ve deprem dosyalarının yeniden tartışma konusu olabileceği ifade ediliyor.
Yetkililer, yapılan bu değişiklikle birlikte depremde kusuru bulunan kişi ve kurumlar açısından herhangi bir cezasızlık algısının oluşmasının önüne geçilmesinin hedeflendiğini belirtiyor. Depremzedelerin adalet beklentisinin karşılanması ve benzer felaketlerin tekrar yaşanmaması adına yargı sürecinin kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanıyor.
Deprem suçlarının Covid düzenlemesi kapsamı dışına çıkarılması, hem siyasi hem de hukuki açıdan 11. Yargı Paketi'nin en kritik başlıklarından biri olarak değerlendiriliyor. Düzenlemenin yasalaşmasıyla birlikte, deprem davalarının seyrinin daha net ve kamu vicdanını tatmin edecek şekilde ilerlemesi bekleniyor.