Adalet Bakanı'nın CNN TÜRK yayını tam metni

Adalet Bakanımız Abdulhamit Gül'ün 20/09/2020 tarihinde katıldığı CNN TÜRK canlı yayınına dair konuşmasının tam metni.

Adalet Bakanı'nın CNN TÜRK yayını tam metni
Editör: adalet.tv
20 Eylül 2020 - 13:05
BAKAN GÜL CANLI YAYINDA SORULARI YANITLADI
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ceza infaz kurumlarında görüntülü görüşmenin pilot iller Ankara ve İstanbul’daki kadın ceza infaz kurumlarında 1 Ekim’de başlatılacağını söyledi. Bakan Gül, “Cezaevlerinde insani dokunuş olarak önemli bir reform olacak.” dedi.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, CNN TÜRK’te Hakan Çelik’in sunduğu Hafta Sonu programına konuk oldu. Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Bakan Gül, Gazeteci Hakan Çelik’in sosyal medyadan aktardığı soruları da cevapladı. Bakan Gül, ceza infaz kurumlarında görüntülü görüşmenin de pilot illerde 1 Ekim'de başlayacağını dile getirerek, "Ankara'da ve İstanbul'da kadın cezaevlerinde başlatacağız. Teknik ve hukuki alt yapı gerekiyordu. Mevzuatı çıktı. Bu da çok önemli bir hayalimizdi, gerçekleştiriyoruz. Cezaevinde 10-15 yıl çocuğunu, ailesini göremeyen kişiler görüntülü olarak görüşecek. Kadın ve çocuk cezaevlerinde teknik olarak pilot uygulaması başarıya ulaştıkça, cezaevlerinde insani dokunuş olarak önemli bir reform olacak." ifadelerini kullandı.

E-duruşmanın yaygınlaştırılacağı bilgisini paylaşan Bakan Gül, “Bu hafta Ankara’da pilot olarak başlattık. Avukat arkadaşlarımızla konuştuk çok memnunlar. “Bu kadar da beklemiyorduk” diyorlar. Ofislerinden duruşmaya gitmeden yargılamalar yapılıyor. Ankara’dan sonra İstanbul ve diğer illere de yaygınlaştıracağız. 2021’de yaygınlaşmış olur hedefimiz o.” dedi.

CEZA İNFAZ KURUMLARINDA KORANAVİRÜS ÖNLEMLERİ TİTİZLİKLE SÜRDÜRÜLÜYOR

Salgının artmasının ceza infaz kurumlarını da etkilediğini ifade eden Gül, geçtiğimiz hafta tutuklanan ve testi pozitif çıkan 28 kişinin 14 gün ayrı bir yerde izole edildiğini, tedavi gerekiyorsa da bu alanda müdahale yapıldığını, sonrasında koğuşlara alındığını aktardı. Bakan Gül, “Vatandaşlarımız müsterih olsun. Tutuklu ya da hükümlü de olsa Türkiye Cumhuriyetine emanettirler. Her türlü tedbirlerimizi aldık. Tüm hükümlü ve tutuklulara dezenfektan malzemeler ücretsiz verildi. Pandemi güvenliği ile ilgili çok önemli adımlar atıldı. Adliye ve cezaevlerinde tedbirler kesintisiz ve büyük bir titizlikle sürdürülmeye devam ediliyor.” şeklinde konuştu.

Gül, infaz koruma memurlarının özveriyle çalıştığını, yıpranma payıyla ilgili düzenlemenin de yapıldığını, istedikleri bazı taleplerle ilgili de çalışmaların devam ettiğini söyledi. 

HUKUK FAKÜLTESİNDE NİTELİKLİ EĞİTİM VERİLMEK ZORUNDA

Gül, Hukuk Fakültelerinin sayısı ve eğitim kalitesine ilişkin soru üzerine Türkiye'de hukuk sorununun tamamıyla ortadan kalkması, nitelikli hukukçu meselesiyle doğrudan ilgili olduğunu belirtti. Yargı reformuyla mesleklere giriş için bir sınav getirdiklerini, üç yıl sonra yürürlüğe gireceğini, dolayısıyla sadece Hukuk Fakültesinden mezun olmanın yetmeyeceğini dile getiren Gül, bunun çok önemli bir reform olduğunu ve meyvelerinin birkaç yıl sonra görüleceğini aktardı. Gül, Hukuk Fakültelerine sınavda ilk 125 bine giren öğrencilerin alındığını, bunun ilk 100 bine indirilmesi için YÖK'e başvurduklarını belirtti. “Hukuk Fakültesinde nitelikli eğitim verilmek zorunda." diyen Gül, 'YÖK'ün de bu konuda bir duyarlılığı olduğunu, bu konuda kalitenin artacağına inandığını söyledi. 

Adalet Bakanı Gül, yeni personel alımına ilişkin olarak da 1200 hakim, savcı için 21-22 Kasım tarihlerinde sınavın yapılacağını, ilana çıkacaklarını, 1100 icra müdür yardımcısı için kasımın son haftasında ÖSYM tarafından sınav yapılacağını, cezaevi ve adliyede yeni alacakları personelle ilgili kısım için de ilgili kurumlara taleplerini ilettiklerini, yakın zamanda bunun sayısı ve tarihini de beklediklerini, geldiği zaman duyurusunu yapacaklarını ifade etti. 

SÜRESİZ NAFAKA TARTIŞMASI

Nafaka konusuna ilişkin değerlendirmeleri sorulan Gül, dünya uygulamalarına baktıklarını ve farklı düzenlemeler gördüklerini belirterek, "Türkiye'de de 88'e kadar bir yıl uygulanıyordu, sonra değişiklik yapılmış ve süresiz halde uygulaması şu an devam ediyor. Elbette şu anda nafakayla geçimini sürdüren kişiler var. Burada düzenleme yapılırken de yeni mağduriyetlerin oluşmaması lazım ancak 1-2 yıl evli kalıp da ömür boyunca nafaka verme zorunda olunması da ayrı bir mağduriyet oluşturmakta." diye konuştu.

İDAM CEZASI

Bakan Gül, idam cezasına ilişkin görüşünün sorulması üzerine şöyle konuştu:

"Öyle hadiseler, öyle vakalar yaşanıyor ki bu kişiye verilecek ceza, hakim, savcı yine kanunu uyguluyor, müebbet, ağırlaştırılmış müebbet, insan gerçekten 'Daha ağırını hak ediyor' diye bir düşünceye kapılıyor. Küçücük çocuğa tecavüz eden, öldüren, üstüne öldürdüğü halde beton döküp, bidona atan... Bu tür caniliklere, vahşiliklere karşı insan, elbette en ağır cezayı hak ediyorlar diye düşüyor. Türkiye'de uygulamaları da oldu. Bu konu bir kanun ya da yönetmelikle olacak bir konu değil, malum anayasada olması gerekiyor. Bu husus Meclis'in ve siyasal ve sayısal olarak bir konsensüsun konusu olur ancak. Dolayısıyla Meclis'te tüm siyasi partilerin bu konuda uzlaşısı, değerlendirmesiyle olabilecek bir konu. Dolayısıyla bu Meclis'in takdirinde. Hepimiz bakacağız, göreceğiz bir konsensüs var mı, böyle bir ihtiyaç olduğu düşünülüyor mu, o şekilde bir değerlendirmeyi hep beraber göreceğiz."

HALİL SEZAİ'NİN TUTUKLANMASI 

Şarkıcı Halil Sezai Paraçıkoğlu'nun kavga görüntülerinin sosyal medyada yayınlandığını belirten Gül, "Yaşça büyük birisine yapılan böyle bir saldırı asla kabul edilemez, ben de şiddetle kınıyorum. Nitekim yargı da gereğini yapmıştır. Soruşturma devam etmektedir. Kamuoyu önünde sanatçıların, sporcuların ve siyasetçilerin örnek olma  gibi misyonu vardır. Böyle meslekleri icra edenlerin daha kuşatıcı, daha birleştirici rolü olması gerekirken bu tür görüntüler asla tasvip edilemez. Büyük bir vandallıktır." diye konuştu.

ENİS BERBEROĞLU HAKKINDAKİ HAK İHLALİ KARARI

Gül, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği hak ihlali kararı sonrası Enis Berberoğlu'nun tekrar Meclis'e dönüp dönemeyeceğine ilişkin soru üzerine, bu kararın duyurulduğunu ancak gerekçeli kararın henüz yayınlanmadığını söyledi. Gerekçeli karar yayınlandıktan sonra bir değerlendirme yapmanın mümkün olacağını belirten Gül, Anayasa Mahkemesi kararının bağlayıcı olacağını, anayasayla ilgili tüm kuruluşların da mahkemenin kararını yerine getireceğini kaydetti.

ALEYNA ÇAKIR CİNAYETİ

"Aleyna Çakır" takma isimli Sema Esen'in ölümüne ilişkin soruşturmada son durum sorulan Gül, çok acı, trajik ve elim bir hadise olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Tabii olaydan itibaren Ankara Başsavcılığı bir soruşturma başlattı. Soruşturma devam ediyor. Soruşturma da gizli bir şekilde devam eder. Dolayısıyla benim o konuda 'Şöyle, böyle, şu suçlu, bu suçsuz' gibi bir şey yürüyen bir soruşturmayla alakalı ne bilgim olur, ne o konuda taraflara açık ama bize gizli olan bir konuda yorum yapmam da doğru olmaz. Ama yapacağım yorum, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturmayı titizlikle yaptığına, kolluğa verdiği talimatla kolluk, polis, her türlü belge, bilgiyi nerede yayınlanıyorsa, nerede söyleniyorsa ya da kendileri ifade alarak titizlikle yaptığına inanıyoruz ve soruşturma neticesinde aldığı kararları, bunları kamuoyuyla paylaştığında da adalet duygusunu tatmin edecek bir sonuca ulaşacağını düşünüyoruz.”

Kamuoyunun bu konuda müsterih olması gerektiğini belirten Gül, hakimin, savcının fiile baktığını ifade etti.

Adalet Bakanı Gül, Rabia Naz cinayetinin hatırlatılması üzerine, konuyla ilgili hakim ve savcıların ihmali ve mevzuata aykırılık olup olmadığına ilişkin bir inceleme yaptırdıklarını aktardı. Yargısal takdirin verebilecekleri bir yetki olmadığını belirten Gül, “Bu konuda bir yetkimiz yok ama bir ihmal, hakim, savcı, kolluk yapması gereken bir şeyi eksik yapmış mı, bu yönüyle ilgili teftişi tamamlamak üzere o yönleriyle ilgili kimse kanun önünde ayrımcılığa tabi tutulamaz, herkes eşittir.” şeklinde konuştu.

KADINA ŞİDDET ASLA TOLERANS GÖSTERİLECEK BİR KONU DEĞİLDİR

Adalet Bakanı Gül, İstanbul Sözleşmesi tartışmalarının hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:

"Kadına şiddet asla tolerans gösterilecek bir konu değildir. Hiçbir kimseye sadece kadına değil hiçbir bireye, hiçbir canlıya, hayvana şiddet kabul edilemez. Burada özellikle aile ve kadına yönelik daha da bu anlamda pozitif ayrımın olması gerekti. Çok önemli düzenlemeler yapıldı. Bunun da ötesinde ısrarlı takip gibi daha cezaların artırılması, yani yolda gidiyorsun fiili takip, telefonla iletişim araçlarıyla takip gibi konularda da daha etkin, caydırıcı düzenlemelerin yapılması hususunda çalışmalar yapılıyor. Mesela, mahkemelerde tedbirle ilgili konular yaşanıyordu. Mahkeme gidiyor, 3 ay sonra diğer mahkeme, sonra diğer mahkeme, hepsinin birbirinden haberi olmuyordu. Oysa bu kadın gelmiş 5 defa şiddete uğradığını söylemiş. Şimdi aldığımız bir kararla tedbirle ilgili daha önce hangi olaylar yaşanmış, hikayesi nedir, bir mahkeme bakacak. Kadınların şiddete maruz kalmaması için her türlü adımı gözden geçiriyoruz."

İcra müdürlüğü mülakat sonuçlarının hakimlikle beraber bu hafta içerisinde açıklanacağını bildiren Gül, adliyelerdeki ve cezaevlerindeki personel ihtiyaçlarını belirlelediklerini, yakın zamanda 10 bin civarında personel alımına çıkılacağını ve netleşince kamuoyuyla paylaşılacağını dile getirdi. 

Duygu Delen cinayeti sorulan Gül, çok acılı, elim bir hadise olduğunu ifade ederek, Delen'in ailesine taziyede bulunduğunu, sürecin devam ettiğini kaydetti. 

Bakan Gül, Kadir Şeker konusunda ise savcının mütalaasını verdiğini ve karar aşamasına geldiğini aktardı. Her iki dosyanın da hakim ve savcısının bellli olduğunu, kararı onların vereceğini belirten Gül, adaletin gecikmeksizin tecelli etmesi temennisinde bulundu. 

Hayvanlara şiddete değinen Gül, hayvanları koruma kanunu düzenlemesinin yapıldığını ama bu konuda Türk Ceza Kanunu'nda ancak sahipli hayvanın ceza kanununun muhatabı olduğunu, bunu yanlış bulduğunu ifade etti. 

İnsan Hakları Eylem Planı'na da değinen Bakan Gül, şunları kaydetti:

"Yargı reformu strateji belgesini neden hazırladık? 'Türkiye'de her şey yargı adına da dört dörtlük, istediğimiz gibi değil, eksiklerimiz var. Ev ödevimiz budur.' diye hazırlayarak, bu misyonla çıktı. 2023'e kadar neler yapılması lazım, ev ödevimizi çıkardık. Orada eğitimden mesleğe girişlere varıncaya kadar somut adımlar atıldı. Bunlardan birisi de İnsan Hakları Eylem Planı. Burada artık geldiğimiz dönemde insanların hukuk devletine güveneceği, akşam yastığa kafasını koyduğunda hiçbir şekilde şüphe bile duymayacağı her türlü güvencelerle ilgili varsa uygulamadan kaynaklı hususların uygulama, varsa mevzuattan kaynaklı düzenlemelerin mevzuatla ilgili bir eylem planının ortaya çıkması için çalışma yaptık. Bu konuda toplumun her kesimiyle insan hakları anlamında kurumların dikkat etmesi gereken, yapılması gereken hangi eylemler var? Bunları tüm paydaşlarla aydınlarla gazetecilerle Avrupa'yla bakanlıklarla kamu kurumlarıyla sivil toplum kuruluşlarıyla barolarla oturduk, insan hakları bağlamında Türkiye'nin yol haritasındaki önerilerini aldık, yakın zamanda da herkesin hukuk devletine, hukukun üstünlüğüne daha da güveneceği reformları ve eylem planını ortaya koyacağız. İnanıyorum ki güvenilebilir bir adalet sistemine, güçlü bir hukuk devleti ilkesine hep beraber sahip çıkacağız."