4. Yargı pakati ile neler olacak?
Merakla beklenen Dördüncü yargı paketi ile yargısal hayatta neler değişecek sorusunun cevabını sizler için araştırdık.
Editör: adalet.tv
20 Haziran 2021 - 15:44
4. YARGI PAKETİ - TBMM sunulan kanun teklifi ile;
Özel kanunlarda belirtilen süreler hariç olmak üzere kanun tarafından idarenin başvurana cevap verme süresi 30 güne indiriliyor.
İdari yargı mercilerinde verilen nihai kararların 30 gün içinde yazılması gerekmektedir.
İdari başvuruların süreler 60 günden 30 güne, kesin olmayan cevaplar için 6 ay dan 4 aya indiriliyor.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 82/1-d, 86/3-a, 96/2-b, 109/3-e maddelerinde "eş" ibaresi yerine "eşe, boşandığı eşe" ibaresi eklenmiştir. Eşe karşı yapılan öldürme, yaralama, eziyet, kişi hürriyetinden yoksun bırakma suçları, eski eşlere de kapsamaktadır.
Ceza Muhakemesi Kanuna " Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının ya da banka veya kredi kartlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenen suçlarda mağdurun yerleşim yeri mahkemeleri yetkilidir." Örnek olarak İstanbul'da kredi kartı çalınan bir kişinin, kartı ile İzmir'de alışveriş veya kullanılması durumunda suç yeri İzmir mahkemeleri yetkili kılınmaktaydı. Mağdur dava için il dışına gitmek durumunda kalmaktaydı. Bu düzenleme sonrası mağdurun ikamet ettiği İstanbul ili mahkemeleri yetki kılınmıştır.
5271 sayılı kanuna eklenen 44 maddesinde; " Zorla getirme kararı, telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi iletişim bilgilerinin dosya bulunması halinde bu araçlardan yararlanmak suretiyle de tanığa bildirilir"
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 100. Maddesi tutuklama kararına verilen maddeyi " somut delillere dayanan" ibaresi eklenmiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 109 maddesine fıkra eklenmiştir."Ancak (j) bendinde belirtilen konutunu terk etmemek yükümlülüğü altında geçen her iki gün, cezanın mahsubunda bir gün olarak dikkate alınır." Böylelikle adli kontrol altında konutu terk etmemek tedbiri alan kişi 2 günü 1 gün olarak cezasından mahsup edilecek.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa " Şüpheli ve sanığın adli kontrol yükümlülüğünün devamının gerekip gerekemeyeceği en geç dört aylık aralıklarla soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının istemi üzerine, sulh ceza hakimi, kovuşturma evresinde ise re'sen mahkeme tarafından karar verilir.
Özel kanunlarda belirtilen süreler hariç olmak üzere kanun tarafından idarenin başvurana cevap verme süresi 30 güne indiriliyor.
İdari yargı mercilerinde verilen nihai kararların 30 gün içinde yazılması gerekmektedir.
İdari başvuruların süreler 60 günden 30 güne, kesin olmayan cevaplar için 6 ay dan 4 aya indiriliyor.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 82/1-d, 86/3-a, 96/2-b, 109/3-e maddelerinde "eş" ibaresi yerine "eşe, boşandığı eşe" ibaresi eklenmiştir. Eşe karşı yapılan öldürme, yaralama, eziyet, kişi hürriyetinden yoksun bırakma suçları, eski eşlere de kapsamaktadır.
Ceza Muhakemesi Kanuna " Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının ya da banka veya kredi kartlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenen suçlarda mağdurun yerleşim yeri mahkemeleri yetkilidir." Örnek olarak İstanbul'da kredi kartı çalınan bir kişinin, kartı ile İzmir'de alışveriş veya kullanılması durumunda suç yeri İzmir mahkemeleri yetkili kılınmaktaydı. Mağdur dava için il dışına gitmek durumunda kalmaktaydı. Bu düzenleme sonrası mağdurun ikamet ettiği İstanbul ili mahkemeleri yetki kılınmıştır.
5271 sayılı kanuna eklenen 44 maddesinde; " Zorla getirme kararı, telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi iletişim bilgilerinin dosya bulunması halinde bu araçlardan yararlanmak suretiyle de tanığa bildirilir"
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 100. Maddesi tutuklama kararına verilen maddeyi " somut delillere dayanan" ibaresi eklenmiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 109 maddesine fıkra eklenmiştir."Ancak (j) bendinde belirtilen konutunu terk etmemek yükümlülüğü altında geçen her iki gün, cezanın mahsubunda bir gün olarak dikkate alınır." Böylelikle adli kontrol altında konutu terk etmemek tedbiri alan kişi 2 günü 1 gün olarak cezasından mahsup edilecek.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa " Şüpheli ve sanığın adli kontrol yükümlülüğünün devamının gerekip gerekemeyeceği en geç dört aylık aralıklarla soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının istemi üzerine, sulh ceza hakimi, kovuşturma evresinde ise re'sen mahkeme tarafından karar verilir.
FACEBOOK YORUMLAR